
Galatasaray'lı 24 yaşındaki kanat oyuncu Yunus Akgün, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde bulunan İncirli İlkokulu'na öğrenci olanlara takım formalarını ve yazım malzemelerini hediye etti.
Galatasaray'ın Süper Lig'de çift kupayla sonuçlanan sezonda dikkat çekici performans sergileyerek şampiyonluğa büyük katkı sağlayan Yunus Akgün, Hatay'daki köy okulları üzerinde durdu. Kızılırmalı'nın Kırıkhan ilçesinde bulunan İncirli İlkokulu öğrencilerine formalar ve kalemler gönderen 24 yaşındaki millî futboldağcının, çocukların yanında olması için çaba sarf ettiği görülüyor. Formalarını alıp gelen gençler, okuldaki bahçede top oynamaya başladıklarında neşe doluydular; bu duygularlarını arka planda yer alan Yunus Akgün'e duydukları minnettarlığı belirtmek adına kaydedilen videolar sayesinde aktardılar. Okul bahçesi içinde futbola giriş yapmış olan küçük taktirimizle beraber, hedef vurup sonra Vitinho'un "Vidrado em Voz" adlı şarkıya eşlik ediyorlardı - Bu şarkı aynı zamanda Abdülkerim Bardakçı'yı anmada kullanılan melodiler içeriyordu. Çocukların elbiselere büründüğüne tanığ olduklarında, aldıkları hediyelerden dolayı hissettikleri memnuniyet de gözler önüne sendi.
milli futbol oyuncusu, yazdığı mektupta genç öğrencilerine ilerleyeceklerinde ne yapmaları gerektiğini önerdi. Çocukların hangi kasabada veya şehirde olduğundan emin olmayan Yunus Akgün; onlara hayallerinin peşinden gitmeleri, çok çaba göstermeleri ve hiçbir zaman pes etmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Yunus Akgün, çocukların ülke için en değerli servet olduğunu vurguladı ve öğrenciye gönderilen mesajında şöyle dedi:
İncirli İlkokul'unuzdaki kardeşlerim, şimdi sizlere yazarken içinde bulunduğum heyecanı anlatamazdım. Hepsi için selamlar! Ben Yunus Akgün'im. Ancak bugünkü mektubumu sadece futboldan ziyade ablayımdan veya abi olduğumdan yola çıkarak yazmak istedim. Çocuklarınızın görüntülerini ve videolarını takip ederken, içimde derin bir sevginin doğmasına şahit oldum. Düşündüm ki, bu tatlı çocukların önüne önemsiz olmasından daha fazla şey paylaşmalıydım.
sizler, bu ülkeye değer katan gerçek hazinelere dönüştürüyoruz. Bugünkü masa başında çalışıp ders çözen veya eğlenen harika ruhlara bakın; yarınlar da bu ülkede eğitimcileri, teknikçileri ve hekimleri yetiştireceklerdir. Belki ileride bazısınız bilim adamları ya da sanatçılar olacaktır. Hatta sizden birinin gezegenleri keşfeden astronot olarak uzay elbisesini giymesine olanak sağlayabilirsiniz! Fark etmeyin ki her meslekten olmalısınıza ama öncelikle iyi insana tryacaz. İnsanlığın gücünün aslında kalbinde saklandığını unutmayın.
Cumhuriyet sadece bir yönetim modelinden daha fazlası; özgür düşüncede, kendi powersine olan güvende ve geleceği iyilikle beklemeye yardımcı oldu. Atatürk'in 'Eve en büyük eseri' olarak nitelediği Cumhuriyet, çalışma değerini, öğrenme önemini ve asla pes etmemeyi anlattı. Hangi köyda veya hangi şehrdesiniz önemli değil; içerde yanıp yakılan inancınızın ve istekzamanının gücüdür bu.
O içinizdeki güçle neler başarabileceğinizi bir gün siz bile şaşırarak göreceksiniz. Siz de her sabah okula giderken ‘Ben bu ülkenin geleceğiyim’ diyerek yürüyün. Kitapları çok sevin. Bilgiyi sevin. Ülkenizi, bayrağınızı ve birbirinizi sevin. Çünkü biz biriz, birlikte güçlüyüz. Bu topraklar bize emanet. Ve en güzeli de gelecek, size emanet. Bir gün yollarımız kesişirse ki umarım kesişir, belki okulunuza gelirim, belki birlikte top oynarız. O güne kadar gözlerinizdeki ışıltıyı kaybetmeyin. Hayal kurun, çok çalışın, asla vazgeçmeyin. Sizi yürekten seviyorum. Hepinizi tek tek kucaklıyorum.”
Komentar
Posting Komentar